ÖTV İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN ENGELLİ YAKININIZA ARABA ALINMASI DURUMU

Güncel İçtihatlar , , , , , , ,

YARGITAY HUKUK DAİRESİ E. 2020/2923 K. 2021/1640 T. 17.2.2021


DAVA : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kesin olarak verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; bölge adliye mahkemesi tarafından verilen ek kararla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup, bu defa davacı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı; dedesinin vasisi olduğunu, dedesini rahat ettirmek amacıyla mahkemeden izin alıp dedesi adına araç aldığını, aracın bedelini ve tüm masraflarını kendisinin karşıladığını, araç için toplamda 81.421,36 TL ödemiş olduğunu, dedesinin vefatı üzerine mirasçıları olan davalıların araca yönelik ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası açtıklarını belirterek araç için ödemiş olduğu bedelin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan … ve …; aracın satış bedeli ile tüm masraflarını davacının ödediğini belirterek davayı kabul etmişlerdir. Davalılardan …, … ve … ise; davacının vasinin maaşını ve çay gelirlerini kullanarak davaya konu aracı aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.

İlk derece mahkemesince; dosya içerisinde bulunan evrak ve belgelerden söz konusu aracın muris adına davalı tarafından bedel ödenmek kaydı ile alındığı hususunun sabit olduğu, ancak vesayet makamından alınan izin uyarınca aracın muris adına alındığı, davacı tarafça ödenen araç bedelinin murise yapılmış bir bağış niteliğinde olduğu, bu suretle ölümü üzerine terekeye ait kabul edilerek mirasçılarından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin talep edilemeyeceği, aksi durumun kabulü halinde vesayet makamınca verilen iznin davacı tarafça ÖTV indiriminden faydalanmak ve kanunu kötüye kullanmak suretiyle aracı kendi adına satın almış olduğunun kabul edilmiş sayılacağı gerekçesiyle davalılardan …, … ve …’a açılan davanın reddine; davalılar … ve …’in ise açılan davayı kabul etmeleri nedeniyle bu davalılar yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ve davacı tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince, bir kısım davalıların sadece vekalet ücreti yönünden istinaf isteminde bulundukları ve istinaf konusu edilen talebin kesinlik sınırının altında olması nedeni ile davalılar …, … ve …’in istinaf dilekçesinin reddine; davacı tarafın istinaf talebi yönünden ise, hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ek kararla kararın kesin nitelikte olduğu, temyiz yolunun açık olmadığı gerekçesiyle davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiş; davacı temyiz isteminin reddi kararıyla birlikte hükmü temyiz etmiştir.

1-)Bölge adliye mahkemesince, temyize konu edilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle ek kararla temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmişse de, davaya konu aracın değeri ve davaya konu aracın elbirliği mülkiyetine tabi olması ile araç bedeli bakımından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları dikkate alındığında, dava değeri itibariyle kararın kesin nitelikte olmadığı sabit olup bölge adliye mahkemesi kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından 03/03/2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek; davacının temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.

2-) Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesine göre, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.

Somut olayda; davacı, davalıların murisi olan …’in vasisi olup, vesayet makamından izin almak suretiyle … adına araç satın almıştır. Vesayet makamının araç satın alınmasına ilişkin 05/09/2017 tarihli kararında, araç bedelinin davacı vasi … tarafından karşılanması şartıyla kısıtlı yönünden borçlandırıcı işlem olmaması nedeni ile aracın kısıtlı … adına alınmasına izin verilmiştir. Dosya içerisinde yer alan belge ve faturalardan, araç bedelinin davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Bu durum ilk derece mahkemesi kararında da açıkça belirtilmiş olup, mahkemece davacı tarafça ödenen araç bedelinin murise yapılmış bir bağış niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, muris ile davacı arasında bağış sözleşmesi bulunduğu hususu davalılar tarafından ileri sürülmemiş olmakla birlikte, buna dair bir delil de dosya içerisinde bulunmamaktadır.

O halde, davalılara miras yolu ile geçen aracın bedelinin davacı tarafından ödendiği ve davalıların davacının ödediği araç bedeli kadar sebepsiz zenginleştikleri dikkate alınarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davalılar …, … ve … yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir