altınların bozulması

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3154 E. , 2018/7106 K. – Altınların Bozulması Boşanmaya Sebep Midir?

Güncel İçtihatlar , , , , , , , ,

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise bölge adliye mahkemesince kaldırılan yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.07.2019 günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Temyiz eden davacı … vekili Av. …’un mazeretine ilişkin dilekçe verdiği belgelendirmediği için mazereti yerinde görülmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

altınların bozulması


1-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının temyiz itirazının reddine,


2-Davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) İlk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının daha hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi de davacı erkeğin kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf taleplerini esastan reddetmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın bulunmadığı, davacı erkeğin eşini müşterek evden göndermesi vakıasına yönelik tanık beyanlarının soyut, duyuma dayalı, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu anlaşılmaktadır. İspat edilemeyen vakıalar taraflara kusur olarak yüklenemez. Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, eşinden habersiz altınlarını bozdurup evlenmeden önceki borçlarını ödeyen, yerine sahte bilezik takıp eşinin güvenini sarsan davalı kadın tam kusurludur. Bu durum gözetilmeden davacı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.


b) Yukarıda 2/a. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı kadın tam kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu m. 174/1-2 koşulları oluşmamıştır. O halde davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ: Yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle; İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kusur belirlemesi ve davalı kadın yararına hükmolunan tazminatlara yönelik esastan reddine dair kısmının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün 2/a. ve 2/b. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir