T.C. YARGITAY HUKUK DAİRESİ E. 2014/27680 K. 2015/29186 K.T. 8.10.2015
DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalı şirketin sahibi olduğu Y.. devremülk tesislerine davet edildiklerini, davalı şirket elamanlarının devremülk sözleşmesi yapma hususunda baskı yapmaları üzerine sözleşme imzaladığını, ancak firmaya güveni olmadığından cayma bildirimi gönderdiğini ileri sürerek sözleşmenin iptalini, ödediği 10.725 TL nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tapu devri yapıldığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Y..’da davalıya ait tesiste davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaat ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında 31.03.2012 tarihinde devremülk sözleşmesini imzaladığını, ancak daha sonra hiç yararlanmadığı devremülk hakkında 22/05/2015 tarihinde cayma bildiriminde bulunduğunu belirterek, eldeki davayı açmıştır.
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK’nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 23/09/2011 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır.
Davacı devremülk hakkını kullanmadığını belirtmekte olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.